Elektrikli araçların yaşam döngüsü, otomotiv sektörü için yeni fırsatları ve aynı zamanda büyük bir olası kriz riskini de beraberinde getiriyor.

Elektrikli araçların yaşam döngüsü, otomotiv sektöründe hem büyük fırsatları hem de önemli riskleri beraberinde getiriyor. Lityum-iyon bataryaların, ağırlıkları 300 ila 600 kilogram arasında değişirken, bu bataryaların yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve güvenli şekilde imhası önümüzdeki on yılın en kritik gündemlerinden biri olacak.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Elektrikli Araçlar Komite Başkanı Saim Aşçı, sektördeki gelişmeleri değerlendirdi. Aşçı, “Yeni nesil elektrikli araç bataryalarının maliyeti bugün 10 bin ile 20 bin dolar arasında değişiyor. Bu yüksek maliyet, tüketicileri ya araçlarını değiştirmeye ya da batarya kiralama gibi yenilikçi çözümlere yönlendiriyor” ifadelerini kullandı.

Küresel çapta 2030 yılına kadar yaklaşık 50-60 milyon elektrikli araç bataryasının kullanım ömrünü tamamlaması bekleniyor. Bu durum, yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda yaklaşık 100 milyar dolarlık devasa bir döngüsel ekonomi fırsatı anlamına geliyor. Ortalama bir lityum-iyon bataryanın içinde yaklaşık 2 bin 500 dolarlık geri dönüştürülebilir değerli hammadde bulunuyor.

“Bugünden Yatırıma Başlamak Geleceği Belirler”

Türkiye’nin güçlü bir otomotiv sanayisine sahip olduğunu vurgulayan Aşçı, “Elektrikli araçlar, sadece çevreci değil; aynı zamanda veri odaklı, servis tabanlı ve döngüsel ekonomi ilkelerine dayalı bir geleceği temsil ediyor. Bu alanda erken adım atan şirketler, süreçten kazançlı çıkacaklar. Batarya teknolojileri, ikinci el batarya pazarı, geri dönüşüm ve sabit enerji depolama çözümleri otomotiv sektörünün geleceğinde kritik rol oynayacak. Yaklaşan 100 milyar dolarlık batarya ekonomisinden pay almak için teknoloji geliştirme, üretim ve geri dönüşüme odaklanmalıyız” dedi.

Batarya bakımına yönelik ekipmanlar, yazılım bazlı Batarya Yönetim Sistemleri (BMS), soğutma teknolojileri ve sertifikasyon süreçlerinin otomotiv sektöründe artık vazgeçilmez hale geldiğini belirten Aşçı, ikinci el araç piyasasında batarya kapasitesinin motor performansının önüne geçerek önemli bir değerleme kriteri olduğunu söyledi. Bu nedenle batarya test cihazları ve mobil diagnostik sistemler gibi uzaktan izleme teknolojilerinin önem kazandığını ve servislerin bu alanlarda uzmanlaşmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.